10 yılı aşkın bir süre kurumsal şirketlerde çalıştıktan sonra, en son bir arkadaşımın kurduğu bir deri fabrikasında, sürekli yurtdışı seyahatleri ve asla giymeyeceğim ve dokunamayacağım, hayvan dostlarımın doğal giysilerinin arasından koşarcasına kaçarak, kendimde uyguladığım şifa yöntemlerini etrafıma anlatmak için büyük bir istek duydum. O zamanlar kişisel gelişim herkesin ağzına pelesenk olmamıştı henüz.

Şifa sistemlerini, bilinçaltı arındırma ve yeniden düzenleme çalışmalarını, engelleyici inançları değiştirme çalışmalarını, hipnoterapiyi, yıllar boyunca kendimi ve yakın çevremi geliştirmek ve şifalandırmak için kullandım. Bu arada iş hayatından oğlumun doğumu öncesinde uzaklaşmaya karar vermiştim. Çünkü kendime yeni bir hedef belirlemekte zorlanıyordum. Önce kendimi şifalandırmam, gerçek özüme yakınlaşmam, insanlara anlatacaklarıma önce “kendim” inanmam gerekiyordu.

Sevgili meleklerim, gerek kartlar, gerek rüyalarım aracılığıyla bana sürekli IŞIK yaymamı, benim misyonumun bu olduğunu söylüyorlardı. Ama henüz ben kendi hayatımı ışıklandırmamışken, nasıl başkalarına bunu anlatabilirdim? Ben de zamanını bekledim, hazırlandım, bekledim, hazırlandım bekledim...

Bu arada pek çok kapı çaldım. Işığı bana kim göserebilecekti?

Sonradan anladım ki aslında kapıyı içeriden çalıyormuşum.

Artık zamanı geldi ki şu anda size buradan seslenebiliyorum. Ne mutlu.

İçinizdeki ışığı fark etmeniz, onu kabullenmeniz ve tüm gücünüzü kullanabilmeniz için...

Ben ve desteğim her zaman size bir mail yakınlığında olacağız. 

Namaste

İdil